Özel Ordu Sevgi
Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Nermin Eribol “Dünya
Prematüre Günü” hakkında açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de her
yıl 150 bin prematüre bebek aramıza katılıyor. Yeni doğan yoğun bakım ünitelerindeki özel tıbbi
destekle ve ebeveynlerinin
aşırı ilgisi ile yaşama tutunuyorlar.
Doğdukları gebelik haftasına prematüre bebekler :
24–31 Hafta:
İleri derece prematüre
32- 35 Hafta:
Orta derece prematüre
36- 37 Hafta:
Sınırda prematüre
Doğum tartısına
göre prematüre
bebekler :
Düşük Doğum
Ağırlığı: Bebeğin doğumda 2500 gramdan az
olması
Çok Düşük Doğum
Ağırlığı:
Bebeğin
doğumda 1500 gramdan az olması
İleri Derecede
Düşük Doğum Ağırlığı: Bebeğin doğumda 1000 gramdan az olması
Çocukluk çağında
önemli bir yere sahip olan yenidoğan döneminin, hastalık ve sorunlarının büyük bir oranını preterm bebekler
oluşturmaktadır . Vücut ağırlığına
bakılmaksızın 37. gestasyon haftasını tamamlamadan doğan bebeklere preterm
bebek denir Preterm doğum yenidoğan mortalite
( ölüm oranı ) ve doğum ile ilgili kısa ve
uzun dönem morbiditenin (
hastalık oranı ) önde gelen nedenidir . Preterm doğum
dünyada, tüm
yenidoğan ölümlerin %35’inin
doğrudan sebebidir.
Dünya genelinde
olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı artan prematüre doğumlar, bebek için
olduğu kadar aileler için de oldukça zorlu bir dönemin başlaması anlamına
geliyor. Prematüre bebeklerin hangi haftada ve ağırlıkta doğduğu önemlidir. Doğum haftası 32
hafta ve üzeri olan bebeklerde yaşam oranının yüzde 95’lere ulaşmasına karşın;
28 haftanın altındaki bebeklerde bu oranın yüzde 50’lere kadar inebilir.
Son yıllarda
ülkemizde yenidoğan yoğun bakım
ünitelerinin (YYBÜ) hem sayıca artışı hem de kalitelerinin yükselmesi çok
küçük doğan prematürelerin yaşama oranlarını artırmaktadır . Ancak; bu
bebekler yaşamlarının ilk günlerinden
itibaren uzun bir süre anne yanında değil, yoğun bakım
ünitelerinde, yaşamı tehdit eden hastalıklarla mücadele ederek
geçirmektedir .Bu
süreçte anne
ve yenidoğanın ayrı olması ebeveynlerde endişe oluşturmakta ve
profesyonel yardım
ve yenidoğana özel bakım gereksinimleri artmaktadır.
Ebeveynlerin
gereksinimlerinin karşılanmasında önerilen ;bebeğin tepkilerini anlamada ebeveynlere
yardım etmek, korku ve beklentilerini ifade etmelerini
sağlamak, onları aktif bir şekilde dinlemek, sorulara
dürüstçe cevap vermek, tedavi planı ve programı hakkında
bilgilendirilmektir .
Ayrıca annenin,
yenidoğanın bakımına daha çok katılmasının desteklenmesi
anne-bebek etkileşimini sağlayacaktır.
Annenin bebeğini görmesi, ona dokunması ve onunla etkileşimi
başlatması bebeğini algılamasını olumlu etkilemektedir .
Doğum sonrası dönemde
algılamayı hem anneye hem de bebeğe ait pek çok faktör etkileyebilir .
Algılamayı
etkileyen faktörlerden biri bebeğin preterm olmasıdır. Anne preterm doğuma fiziksel,
emosyonel ve psikolojik olarak hazır olamamakta ve bakım vermede kendini
yeterli algılayamamaktadır. Ebeveynlerin bakıma ortak olması, yenidoğan ünitesi
çalışanlarına duyduğu güvenin gelişmesine, kaygı düzeyinin
azalmasına paralel öz güvenin artmasını sağlar. Tüm bunlar bakım
kalitesini artırarak, ebeveynin bakımda kendini yeterli
algılamasına ve uzun dönemde bebeğin gelişimsel sonuçlarına olumlu katkıda bulunur . Yapılan çalışmalarda
preterm bebeği olan anne ve babaların en önemli
gereksiniminin bebeğin evdeki bakımına yönelik eğitim olduğu belirtilmektedir.
Preterm bebek ailelerinin evdeki ebeveynlik yeterlilikleri konusunda term
bebeği olan ailelere göre kendilerine daha
az güvendikleri, bebeğin bakımına aktif olarak katılmaktan çok seyirci
olarak izlemeyi tercih ettikleri bildirilmektedir. Bu nedenle preterm bebeklerin evde bakımı ve izlemi
önemli olup; tüm sistemlerin olgunlaşma düzeyi göz önüne
alınarak bakım verilmeli ve uzun süreli
izlem yapılmalıdır.
Preterm
bebeklerin vücut ısısını koruması, büyüme gelişmelerinin izlenmesi, beslenme, bağışıklama,
apne ve bradikardi, göz sorunları, işitme sorunları ve
aile ile etkileşimi özellikle önemli olup, gerek yenidoğan yoğun
bakım ünitelerinde yattıkları sürece gerekse ev bakımına geçtikleri dönemde izlenmesi
gereken durumlardan
bazılarıdır . Preterm
bebeğe sahip ebeveynlerin, bebeğin bakımına yönelik
gereksinimlerinin belirlenmesi ve bu gereksinimler doğrultusunda
bakım, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi
gerekmektedir. Ebeveynlerin bebeğin evdeki
bakım gereksinimlerini karşılayabilmesi ve yeterliliklerinin belirlenmesi
için gerekli bilgi ve becerilerinin taburculuk öncesi kazandırılması ve taburculuk
planlamasının bundan sonra yapılması önemlidir.