KOAH (Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı) tüm dünyada kalp
damar hastalıkları ve inmelerden sonra en sık ölüm nedeni olarak görülüyor. Özel
Ordu sevgi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Turgut Yayla,
hastalığın geç tanı almasının ve ilaçların düzenli kullanılmamasının tedaviyi
engelleyen faktörler olduğunu söylüyor.
20 Kasım Dünya KOAH Günü nedeniyle hastalığa dikkat çeken
Uzm. Dr. Turgut Yayla, sigara ve diğer tütün ürünlerine bağımlılık, biyoyakıt
dumanına maruz kalma gibi nedenlerle ortaya çıkan KOAH’ın özellikle 40 yaş ve
üzeri nüfusun yüzde 10’unda görüldüğünü belirtti.
Uzm. Dr. Turgut Yayla Türkiye’de 3 milyon KOAH hastası
olduğunu ve kadın hasta oranının da yüzde 40’a ulaştığını söyledi.
Tüm dünyada kalp damar hastalıkları ve inmelerden sonra
üçüncü en sık ölüm nedeni olan KOAH’ta tedavinin başarısı için erken tanının ve
hastanın özel cihazlarını doğru kullanacak şekilde eğitiminin önem taşıdığını
aktaran Uzm. Dr. Turgut Yayla, “Ülkemizde sigara içme oranları yüksek. Ne yazık
ki kadınlarda da sigara kullanım oranları artış gösteriyor” dedi.
“MERDİVEN ÇIKMAKTA ZORLANIYORSANIZ DOKTORA GİDİN”
Hastaların tedavide geç kaldığını belirten Uzm. Dr. Turgut
Yayla, “Hasta öksürük, merdiven çıkamama ya da benzer şikayetlerini sigaraya
bağlıyor ve üzerinde durmuyor. Doktora şikayetler arttığında başvuruyor, bu da
tedavide geç kalınmasına neden oluyor. Tedavide geç kalınmaması için bu
şikayetleri yaşayan hastaların solunum testi yapılan hastanelere başvurmaları
önem taşıyor” diye konuştu.
Uzm. Dr. Turgut Yayla, sigaranın yanı sıra ocakta yemek
pişirme, ev ortamında kömür sobalarının kullanılması, toza maruz kalma
durumlarının da hastalığı tetiklediğini dile getirdi.
GECİKEN TEŞHİS TEDAVİYİ ZORLAŞTIRIYOR
Toplumda sık görülen ancak bilinirliği az olan KOAH hakkında
yapılmış araştırmalardan çıkan sonuçları aktaran Uzm. Dr. Turgut Yayla
“Hastalığın geç tanı alması ve hastaların en az üçte ikisinin uzun yıllar
tanısız kalması ciddi bir problemdir” dedi.
Hastalığın nedenlerinin yanı sıra teşhis ve tedavi sırasında
yaşanan sorunlara da dikkat çeken Uzm. Dr. Turgut Yayla, tedavide geç kalmanın
ve ilaçların doğru kullanılmamasının hastanın durumunu ağırlaştırdığını ve
sağlık maliyetlerini artırdığını vurgulayarak şunları söyledi:
“KOAH genellikle 35 ve 40’lı yaşlardan sonra başlayan bir
hastalık olmasına rağmen tanıda gecikme nedeniyle hastaların bir çalışmada
yüzde 47’si, bir diğer çalışmada ise yüzde 74’ü, 60 yaş üstündeydi. Yeni tanı
alan hastaların yüzde 35’i ağır ve çok ağır evrede olan hastalardı. İlk KOAH
tanısı aldığında hastaların yüzde 55’i sigara içiyordu. Hastaların yüzde 74’ü
hastalığın ismini ilk olarak, KOAH tanısı aldığı anda öğrendi.”