21 MART DÜNYA DOWN SENDROMU FARKINDALIK GÜNÜ
Özel Ordu Sevgi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nermin Eribol Down Sendromu Farkındalık Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Down
Sendromu tedavi edilebilen bir hastalık değil, genetik bir
farklılıktır. En basit anlatımı ile sıradan bir insan
vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken Down Sendromlu
kişilerde, hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme
sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile
47 olmaktadır.
Ülke, milliyet, sosyo-ekonomik statü
farkı yoktur. Ortalama her 800 doğumda bir görülür. Tüm
dünyada 6 milyon civarında Down Sendromlu birey yaşamaktadır.
Türkiye’de tam bir veri yok ama yaklaşık 100.000 Down
Sendromlu kişi olduğu tahmin ediliyor.
Hafif
veya orta seviye zihinsel ve fiziksel gelişim geriliğine sebep
olur. Down Sendromlularda görülen bazı fiziksel özellikler
çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık
serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak
başparmağının diğer parmaklardan daha açık olmasıdır. Down
Sendromlu bireyler genel olarak yaşıtlarından daha kısa boylu
olurlar ve metabolizmalarının
yavaş çalışması nedeni
ile doğru beslenme alışkanlığı edinmezlerse ileri yaşlarda
kilo problemi yaşayabilirler.
Zihinsel
gelişimleri geriden gelmektedir. Bu gerilik yaş büyüdükçe daha
belirgin olarak gözükmekte, ama uygun eğitim programları ile Down
Sendromlu çocuklar da pek çok başarıya imza atmakta ve toplum
hayatı içinde anlamlı hayatlar kurabilmektedirler. Burada düzenli
ve disiplinli bir eğitim programı ve bol
tekrar en önemli
faktördür.
Zihinsel
engelli olmak duygusal engelli olmak demek değildir. Down Sendromlu
bebekler her şeyden önce bebeklerdir. Beslenme, temizlenme, sevilme
ihtiyacı duyan, acıkınca, sıkılınca ağlayan, kızan,
küsen, gülen, geceleri sizi uyutmayan bebekler. Down Sendromlu
gençler; cinsel kimlikleri bulunan,
ergenlik bunalımı
yaşayan, aşık olan, kalbi kırılan, kardeşi ile kavga eden,
kapıları vurup bangır bangır müzik dinleyen, gülen, dans
eden gençlerdir. Bizler gibi onlar da tüm duyguları yaşarlar.
Birçok ülkede Down Sendromlu bireyler hala ayrımcılık ve önyargı ile karşı karşıya kalıyor. Oysa Down Sendromlu bireylerin sosyal hayatta tüm insanlarla beraber, izole edilmeden yaşamaları büyük önem taşıyor. Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü gibi farkındalık yaratacak organizasyonlar, tüm toplumun kapsamlı bir bakış açısı ile Down Sendromu hakkında bilgilendirilmesine olanak sağlıyor.
Hamilelik döneminde Down Sendromunun teşhisi nasıl yapılır?
Gebelik döneminde yapılacak üçlü tarama testi, ikili tarama testi, ultrasonografi ve diğer testler sayesinde Down Sendromu teşhis edilebilir. Şüpheli durumlarda ileri tetkikler yapılabilir. Amniyosentez ve CVSile kesin teşhis yapılır. Rahatsızlığın saptanması halinde aileye genetik danışmanlık verilmelidir.
Down
Sendromlu insanların ortalama yaşam süresi 60 yıl civarıdır. Bu
konuda toplumda eskiden kalma bilgiler nedeniyle ömürlerinin
kısa olduğu yolunda bir kanı olmakla beraber yaşam süreleri
80’li yaşlara
ulaşan Down Sendromlu bireyler de vardır.
Down
Sendromunu iyileştirecek veya yok edecek bir tıbbi tedavi yoktur.
Tek yol eğitimdir. 0-2 ay itibariyle eğitime başlamak son
derece önem taşımaktadır. Bu eğitim için MEB’in özel
rehabilitasyon merkezleri bulunmakta ve raporu bulunan Down
Sendromlu çocuklara burada ücretsiz eğitim
verilmektedir.
Ücretsiz eğitimden yararlanmak için;
bebeğin tanı sonucuyla birlikte Sağlık Bakanlığı’nın
duyurduğu hastanelerden birine giderek, engel derecesi ve
durumunu bildiren bir rapor almak ve bu raporla birlikte ikamet
edilen bölgedeki rehberlik araştırma merkezinden (RAM) rapor
çıkartılması gerekmektedir.
Ailenin Down Sendromu ile ilgili güncel bilgiye ulaşmasının sağlanması, genetik uzmanı ve Down Sendromu dernekleri ile iletişim kurma olanaklarını sunulması önem taşır.
Dünya Down Sendromu Günü, down sendromlu bireyler hakkında toplumsal bilinç yaratmak açısından önemli bir fırsat sunuyor bizlere. Gelin bu fırsattan yararlanalım ve farkındalık oluşturma çalışmalarının bir parçası olalım. İster kendimizi eğiterek, ister başkalarının eğitimi için katkı vererek…